TR EN

 

Kendimi bildim bileli içinde bulunduğum mekanlar beni her zaman ‘Acaba bu tavanın bu kadar yüksekte olması nasıl bir etki yaratıyor?’ ‘O pencere biraz daha büyük olsaydı daha mı güzel olurdu?’ veya ‘Böyle güzel bir binanın yanına bu bina nasıl inşa edilebilir?’ tarzında sorgulamalara itmiştir. Bunları sorguluyor olmamda genellikle bir detayın ya da bütününün beni rahatsız etmesi aslında, işte tam da bu yüzden ‘Madem beğenmiyorsun, sen yapsaydın nasıl yapardın? sorusuyla karşı karşıya kaldım. Her şeyde düzeltilebilecek bir detay buluyorsam en baştan kendim tasarlamam beni en mutlu eden çözüm olacaktı sanırım. Merdivenin tırabzanından tutun kapıların genişliğine kadar bütün ayrıntıların kararını vermek istediğimin farkına varmamla, mimarlığın benim için mantıklı bir seçim olacağına karar vermem bir oldu. Peki bu kararı neye göre vermiştim, tamam tasarlamayı seviyorum ama ben hep kendi isteklerim etrafında düşünüyorum, benimle bu alanı paylaşanlar ne düşünecek? Fikirlerimi nasıl gerçek hayata geçirebileceğim? Bunun gibi soruların cevabını arayışım MuuM ile tanışmamla sonuçlandı. Daha lisede olmama rağmen attığım emaile hemen geri dönülerek gelip şirketi ve mimarlığı daha iyi tanımam için bana çok güzel bir fırsat sunuldu. Bu samimi ortamda geçirdiğim bir buçuk hafta içerisinde öğrendiklerim hayatımın kalanını etkileyecek kararlar verirken daha bilinçli hareket etmemi sağlayacak şeyler olduğundan eminim ve eğer bu tarz kaygıları olan biriyseniz, belki bu yazıyı okuduktan sonra kendinizi ve hayallerinizi tanıma doğrultusunda birkaç adım atmaya başlayabilirsiniz. Şimdiyse benim MuuM’la tanışmadan önceki beklentilerim ve deneyimlerimi merak edenlere biraz daha detay vermek istiyorum;

 

MUUM nasıl bir iş ortamı?

Kapıdan girer girmez güler yüzle beni karşılayan Umut Bey ve Murat Bey ile tanışarak bu deneyimime ilk adımımı attım. Şirketin kurucularıyla direk sohbet edebiliyor olmak beni çok heyecanlandırmıştı, diğer stajyerlerle ve çalışanlarla tanışmam üzerine içinde bulunduğum samimi ortamın farkına vardım. Herkesin aynı ortamda çalışıyor olmasının ve statü gibi şeylerin insanlar arasında bir kopukluk yaratmamasının bu şekilde önlemesinin aslında iş birliği için ne kadar önemli olduğunu fark ettim. Sürekli iletişim içerisinde olmak hem ortaya konulan yapıların her açıdan tartışılmış olmasına katkıda bulunduğu gibi bu noktaya gelen sürecinde sağlıklı olmasında büyük rol oynuyor aslında, bu her iş yerinde görebileceğiniz bir özellik değil. Staj videolarında da görebileceğiniz ortak alanların yarattığı içten atmosfer benim ilgimi çeken bir ayrıntıydı.

 

Başka nelerin farkına vardım?

Umut ve Murat Bey ile konuşmalarımın ve takımın birlikte ortaya koyduğu tasarımlar hakkında öğrendiklerimin üzerine bir mimarın düşünmesi gereken birçok şey olduğunun bilincine vardım. Kendi fikirlerini nasıl karşıya yansıtırsın; bunu yaparken kendini diğerlerinin

önüne nasıl koyarsın? Zaman akıyor, istekler ve ihtiyaçlar şekil değiştiriyor bunu nasıl takip edersin? B kadar bilinmezliğin ve rekabetin içerisinde nasıl hareket etmelisin gibi stratejik açıdan cevaplandırılması gereken birçok soru var, bu konuları tartışma fırsatını bulmak çok değerli.

 

Günlerimi nasıl geçirdim?

Sunum aşamasının tanıtım açısından taşıdığı önemi ve gerektirdikleri hakkında birçok şey öğrendiğimi söyleyebilirim. Bu süreçte hızlıca photoshop kullanmayı, gif yapmayı da öğrendim. Bunların üzerine üniversiteli stajyer arkadaşlarımdan Gamze bana SketchUp’ta istediğim bir yapı tasarlayıp bu sunum aşaması için öğrendiklerimi kullandırtarak bir hafta içerisinde sunuma hazırlanmama yardımcı oldu. Böylece sabah 9’dan akşam 6’ya aralıksız SketchUp’ta yapımı tasarlarken bir yandan dikkat etmem gereken ayrıntılar konusunda etrafımdakilerde bilgi alma şansını yakaladım. Haftanın sonunda yapımı tamamlamış ve sunumun hazır bir şekilde diğer stajyerlere projemi tanıtma vakti gelmişti. Kendi tasarımımı paylaştığım  gibi onların da süreçlerini inceleme fırsatım oldu. Sonunda bu projemi Umut Bey ile birebir paylaşıp onun yorumlarını alabilmek benim için inanılmaz bir deneyimdi.

 

Ortak alanlar hakkında biz gençler ne düşünüyoruz?

Bu kadar eğlendiğim ve bir yandan öğrendiğim bir haftanın sonunda biraz daha zaman da bulmuşken birkaç gün daha gelmek istemiştim böylece MuuM ‘un bir projesi doğrultusunda bir şeyler de tasarlama fırsatı bile buldum. Umut Bey’in biz stajyerlere gençlerin ortak yaşam alanları hakkında ne düşündüğünü sorması üzerine birlikte bir proje daha ortaya koyduk. Bu sefer gerçek bir model hazırlama şansım da oldu. Böylece bu tarz projelerde ortak çalışmanın da nasıl bir şey olduğunu kendim yaşayarak az çok görmüş oldum.

 

İşte burada yazdıklarım ve anlatamayacağım kadar çok şey öğrendiğim deneyimim böyleydi. Bana bu fırsatı sundukları için tekrar teşekkür ediyorum. Eğer siz de karşılaştıklarınızla memnun değilseniz belki değiştirmeyi deneyebilirsiniz diyerek sonlandırmak istiyorum.  Burada verdiğim detaylar sizin için yeterli değil mi, bir de siz kendiniz deneyin o zaman…