TR EN

CER İstanbul T3

"CER İstanbul" T3 binasının projesi, İstanbul’un prestijli Orient-Express’in de aralarında bulunduğu demiryolu trafiğine hizmet eden 20. yüzyılın başlarında inşa edilen demiryolu bakım sahalarının restorasyonu ve rehabilitasyonu için bir Masterplan ile entegre edilmiştir.
20. yüzyılın ortalarında, şehrin modern demiryolu trafiğine hizmet edecek altyapı ve tesislere sahip olmadığı ve on yıllardır ihmal edildikten sonra önemli bir bozulma durumuna düştüğü için, bu alanın tamamı artık eskimeye başladı.
Bugün "CER İstanbul", şehrin en güzel yerlerinden biri olan Haliç Yarımadası’nın güneyinde, şehrin Marmara Denizi’ne bakan Tarihi Duvarları’na komşu.
İstanbul’un eşsiz mimari ve kentsel özelliklerinden faydalanan projede, ayrıcalıklı deniz manzaralı, geniş cepheli halka açık alanlara anında erişim ve kentin Tarihi Merkezi ve İş Bölgeleriyle doğrudan bağlantısı olan büyük ulaşım merkezlerine yakınlık bulunuyor.
Bu istisnai kentsel bağlamda, yeni imar planı, İstanbul’un tüm şehrinde kendine özgü çok fonksiyonlu bir proje oluşturmayı, huzurlu, araçsız kamusal alanlar sunmayı, mevcut tarihi yapıları muhafaza edip vurgulamayı ve tüm gelişimin finansal açıdan yaşayabilirliğini garanti etmek için en az sayıda yeni yapıyı mümkün kılmayı amaçlamaktadır.
İstanbul’daki mevcut ve aralıksız kentsel gelişim, her türlü koruma girişimini sistematik bir şekilde gözardı eden, kar odaklı kaotik, insanlık dışı, kar odaklı bir dogmanın ardından, ana turistik güzergahlar dışındaki her türlü "sınıflandırılmamış vatanseverliğin" tamamen yok edilmesi yönünde çağrıda bulunan "CER İstanbul", şehrin geri kalan son tarihi sanayi bölgelerinden birinin restorasyon ve yenilenme projesi olarak tek başına durmaktadır.
Tasarruf, rehabilitasyon ve şehrin bugününe uyarlanmış yeni fonksiyonların yaratılması arasında yeni bir denge kuran ekonomik açıdan yaşatılabilir bir modele ulaşmak nihai hedeftir